Playlist

Salı, Ocak 06, 2015

Aşk ve Tanrı

Beni anladığını sandığım herkes yanlış anladı. Ahmaklığa lüzum yok, anlamalarını beklemek ayıp olurdu. Umudumu yitirmeye fırsat veren midir tanrı, yoksa onu ateşleyip vicdanımla yüzleşmemi engelleyen mi? Her şeyde mantık aramayın. Her şeyde mantık arayan kişiler aşkı tadamayanlardır. Onlar nerden bilir ki; gecenin köründe göğsüne saplanan bıçağın soğukluğunun vücuda yayılışını? Bazı şeyler sadece yaşayarak öğrenilebilir. Yaşamın ince bir çizgiden oluşmuş köprü olduğunu anlamak gibi. Ya gözünü kapar geçersin o çizgiden, hiçbir şey umrunda olmadan ya da "siz kazandınız" dersin dengeni yitirip düşmeden önce. Aslında bugüne kadar istediğim hiçbir şey istediğim doğrultuda gitmedi. Sadece büyük bir kafes ve içinde yaşam belirtileri... Sinirlendiğinde kafesi sallayan, mutlu olduğunda ise öylece izleyen bir çocuk. Hepimizin hayatında biri var. Tüm hayatımızla, dengemizle oynayan biri. İşte buna "Tanrı" diyorum ben. Ama günü geldiğinde herkes kendi tanrısını istemeyecek ve reddedecek. Çünkü o gelir; gözünü açar, bağlar ve hayata tutunmanı sağlar. Sık sık hissettirir varlığını, bazen sarılır. Kimi zaman yokluğuyla tehdit eder. Yalvartır seni, elinden tutar, elin, kolun, mantığın olur. Düşüncelerin ve hayatın olur. Ama gün gelir senden elini çeker ve işte o zaman uyanırsın. Artık böyle bir şey olmadığına kendini inandırırsın. Ama onun eksikliği hep hissedilir. İnsan gözünü kapadığında kendini güvende hissedip, mutlu ve huzurluysa aşıktır. Bu aşk madde üstü de olabilir madde de. Açıkcası aşk dediğimiz şey sevdiğini tanrı yerine koymaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder