İkilem

Hayatımızın çok seçenekli bir yolu varmış gibi gözüküyor, aslında sadece ince bir çizgide. Her zaman bir seçim yapmak üzere yaşıyoruz. Ya bütün hayattan bir parça koparabileceğimizi düşünüp bu varsayımlara göre yaşayıp bölüneceğiz. Ya da bu hayatın bizzat kendisi olduğumuzu kabul edip teslim olup, bütünleşeceğiz.  Son noktada varacağımız yer "ölüm" ve "yaşam" ikilemi. Esasen ikisi de birbirini çok seven dostlar onlar. Yani iki ayrı şey değil, tüm sorularımızdaki gibi birbirlerindeki cevaplar da aynı. Hayat içindeki ikilemler, biz aralarındaki bağı görmedikçe bitmiyor. Ya denizi seviyoruz, ya da denizin mavisini. Ya ilişkilerimizde cesaret edip olanı olduğu gibi ortaya koyuyoruz, ya da susup doğru bildiğimizi samimiyetle söylemek yerine kurgularımıza yenik düşmeyi. Biz genelde bildiklerimizi yalnızca yüklenip, ağır bir şekilde omuzlarımızda taşıyıp, yaşamayı erteliyoruz. Dünya bize hep aynı şeyi söylüyor zaten: "Benden kurtul."